9 Temmuz 2010 Cuma

Aldatma hikayeleri

Aldatma ve aldatılma ile ilgili haberleri çok seviyoruz, hatta bayılıyoruz, o kadar ki manşetlerden veriyoruz.


Nereden aklına geldi diyeceksiniz şimdi bu durup dururken, Habertürk'e bakıyodum, kocaman bir başlık, Yoksa Murat bilmem kim hasta yatağında aldatıldı mı? Arkada da sarışın bir kadına sarılmış, Murat Bey. Belli ki eşi veya sevgilisi.

Bu medyayı takip eden herkes için çok önemli bir haber demek ki, Murat kardeşimiz yatağında yatarken, acaba eşi aldattı mı? hemen fiskoslar, acaba sorularının yanıtı, hak verenler, vermeyenler.

Bir arkadaşım yazmıştı MSN iletisine, aldatmanın nedeni olmaz, bedeli olur diye. Çok doğru bir söz...

Aldatmak insanlığın var olduğu zamandan beri var, ve var olmaya devam edecekte, aldatanlar olacak, aldatılanlar olacak, aldatıldığı için aldatanlar olacak.

Aldatmanın tarifini yapmaya kalkarsanız, herkesin üzerinde anlaştığı ve evet budur dediğiniz bir tanımını bulmanız mümkün değil.

Kimisi aklından geçirsen bile aldatmış olursun der, kimisi eyleme dönmedikçe fantezi olarak kalır der.

Kimi yemeğe çıksa da aldatma der, kimi duygusallık olmadığı sürece maceradır der.

O yüzden, kimin kimi nasıl ve ne yaparak aldattığı sadece kendisi için önemlidir. çünkü sonuçları bir tek ona yansır, belki dolaylı olarak yaşamındaki diğer insanlara da ama öncelikle kendisine yansır.

Bir de kadın ve erkek aldatmalarının farklı olduğunu savunanlar vardır, erkek cinsel, kadın duygusal aldatmaya daha yatkındır derler, bu ne kadar doğrudur bilinmez ama kadınlar erkeklerin aldatmalarında ana faktörün cinsellik olduğuna daha fazla inanır ( boşuna atasözlerimiz yok, tilkinin dönüp dolaşıp döneceği yer kürkçü dükkkanıdır, bir örnek ), erkekse zaten eşinin veya sevgilisinin aldatacağına asla inanmadığı için, erkek açısından sorun yoktur, o etrafında yüzlercesi yaşarken, hatta kendisi bile yaparken, kendisini o gruptan hiç bir zaman görmez, benim başıam gelmez, gelemez diye düşünür.

Aslında bu yazımı okuyan arkadaşlarım da kendilerine göre aldatmayı tarif etseler, eminim tanımlarımız birbirini tutmaz. Aldatılanlar aldatıldıklarını kolay kabullenmez, aldatanlar ise ballnadıra ballandıra anlatır ve dikkat edin her aldatanın kendine göre mutlaka bir nedeni vardır.

Sonuçta, aldatma, aldatılma hikayelerini severiz, bizlere anlatılırken üzülürüz, karşımızdakini teskin ederiz, içimizden Allahım benim başıma gelmesin insallah dualarını ederiz. Ama garip olan, deliler gibi Tivilerde oynayan dizilerdeki aldatmalara da bayılırız, günlerce konusunu yaparız, yorumlar yaparız.

Herkese keyifli günler dilerim....

Sevgilerimle,
Haluk
25.03.2010 12:30