16 Eylül 2010 Perşembe

Carpe Diem

Carpe Diem sözcüğü artık Türkçemize yerleşmiş durumda. Ne demek peki Carpe Diem?

Herkes kısaca tanımını ANINI YAŞAMAK diye yapıyor. Biz de Anını Yaşamak diyelim, ancak burada da her yerde her zaman olduğu gibi fikirleri, savunanlar ve karşı olanlar var.Şimdi Anını Yaşamaya karşı olma ve savunma olayına geçmeden, şuna değinmek istiyorum.

İnsanlar nelere karşı çıkarlar? 

Kendinizi örnek alın, irdeleyin bakalım, nelere karşı çıkıyor sunuz?

Ben kendi fikrimi söyleyebilirim, yüzde yüz doğru bildiğim bir şeyin tam aksini savunan insanlara karşı çıkarım, ama ben bir mühendisim, verilerle konuşmayı severim, o yüzden yüzde yüz emin olduğuma karşı çıkanla savaşırım.

Ancak, yaşam istatistiklerle yaşanmıyor, birisinin yaşadığı yaşama karşı çıkamam. Seçimlerine karşı çıkamam. Hayatında kendisi için aldığı kararlara karşı çıkamam.

Dikkat ettiğimse, insanlar kendi yaşamak istediklerini (ki bir çoğu bunu içten bilir ama kendisine bile itiraf edemez) ama yaşayamadıklarını bir başkası yaşarsa karşı çıkıyor. Olaya ben olsam böyle yapardım diye yaklaşmıyor, bu yanlış diye yaklaşıyor.

Onun ki ona göre doğru değil, herkes için doğru.

Halbuki, herkesin yetiştirilme tarzı farklı, eğitimleri, arkadaşları, yaşadıkları, çevresi farklı, yaşama bakış açıları farklı, yaşamak istedikleri farklı. Onun yaşadıkları dışında bir yaşam yaşarsam ben yanlış oluyorum. Onun kabulleri dışında kabullerim varsa da hata yapıyorum. Neyse....

Anını Yaşamak dedik. Önce neden savunuluyor.

Hepimiz internet mail gruplarından değişik mailler veya köşe yazarlarından bir çok yazı okuyoruz. Özetle deniyor ki anınızı yaşayın. Anı yaşamak kolay bir şey mi? Hele Türkiye gibi baskılar altında gelişmiş bir kuşak ve bu kuşağın meydana getirdiği bir gençlik yaşıyoruz. Ben ve yaşıtlarım ne babalarımız, annelerimizin çektiği sıkıntıları yaşadık, ne de bugün çocuklarımızın yaşadığı hayata uyum gösterebiliyoruz. Boşanma oranları, evlilik oranlarını ikiye katlamış durumda.

Sevgili yaşamları kısalmış, kadın-erkek ilişkilerinin yaşandığı internet, çöpçatan siteleri almış başını gitmiş, emek unutulmuş, giderse gitsin hemen yenisini bulurum denip, netten sevgili avına çıkılmış, düne kadar erkek nedir, kadın nedir, sex nedir, cinsellik nedir, sevişme nedir bilmeyen bir toplum, bidenbire internet yoluyla bir numaralı sex ustası olmuş. Böyle bir ortamda Anını Yaşamaktan bahsetmek sizce de zor bir kavram değil mi? Anını Yaşamak erkek açısından baktığınız da çapkınlık, tanış, yat, arkasını düşünme, dün dündür bugün bugün mantığıyla hareket etmek, kadın içinse bir cinsel ortamda onenightstand denilen bir gecelik buluşmalar ile birleştirilmiş durumda.

Yeni tanıştığınız birisine, ben Anımı Yaşarım deyin bakın, size hangi gözle bakıyor. Neyse lafı çok uzatmadan, ben savunan taraf olarak ne anladığımı söyliyeyim. Ben CARPE DIEMciyim. Anını Yaşarım. Anımı yaşamam demek benim sorumsuz, çapkın, ahlaksız olmam demek değil. Tam tersi benim yaşadığım anıma verdiğim değeri gösterir.

Dünü değiştiremem, yarını bilemem, anca yaşadığım anı bilirim ve hayallerle değil, ne istiyorsam onu yaşamak için verdiğim çabayı gösterir. Ve bilirim ki, anlar birbirlerini takip eder. Mutlu yaşadığım bir anın, bir sonrası da mutlu devam edecektir. Mutlu olacağım anları uzatmak benim elimdedir. O anımı huysuzlukla, geride bıraktıklarımı düşünerek, keşkeler ile de geçirebilirim. Ne kazancım olacak peki?

Hayata bakış açınızı, sizi mutlu edeceğini düşündüğünüz anları yaşama üzerine oturtmanız dileğimle......:

Sevgilerimle.