21 Kasım 2010 Pazar

Güney Kore - Seri 2 : Pusan

Pusan veya Busan Güney Kore'nin ikinci büyük şehri, Seul'da yaklaşık 10 milyon kişi yaşarken, Pusan'da 4 milyon kişi yaşıyor. Pusan aslında bizim Bodrum gibi bir yerimiz, ayrıca Liman kenti olduğu içinde oldukça gelişmiş bir şehir. Zaten bina yapısından tutunda, insanlarına kadar farklılıkları gözlemleyebiliyorsunuz. Savaş sırasında en az hasar gören şehirlerden birisi olmuş Pusan. O yüzden de yabancılar genelde burada saklanmış. Pusan deniz kenarı olduğu içinde içinde bir çok meşhur plajı var, hani şehirden sıkılan Pusan'da soluğu alıyor diyebiliriz.

Pusan aslında en uçta olmasına rağmen Seul'a yaklaşık 4 saat uzaklıkta, zaten minicik bir ülke olduğu için ülkeyi baştan aşağı 4 5 saatte geçebiliyorsunuz.  Deago'da yabancı sayısı çok çok azken, Pusan'da bir çok yabancı görmeniz mümkün. Özellikle yaz aylarında turizm patlaması yaşayan şehirde hayat diğer şehirlere göre biraz daha pahalı.  Bir çok firmanın hem Seul'da, hem Pusan'da temsilcilikleri var. Bizimde buraya geliş nedenimiz, biraz gezi biraz da Eczaneler kurduğumuz sistemlerden en büyüklerden birisinin burada olması nedeniyle yapmış olduğumuz iş ziyaretiydi.

Pusan'ın en güzel yerlerinden birisi dünyaca meşhur Akvaryumu. Bizimde benzer bir akvaryumumuz var biliyorsunuz, aslında mantık olarak hemen hemen aynı yapılmış ama şunu söylemeliyim ki bir çok farklı balıklar var Pusan akvaryumunda. Hele yanda fotoğrafını gördüğünüz akvaryuma hayran kaldım, zaten bu tarz büyüklükte yapılmış bir kaç tane akvaryumları var, insanların oturması ve seyretmesi için yerler yapmışlar bu büyük akvaryumların karşısına. Hafta sonu olması nedeniyle çok kalabalıktı. Özellikle çocukların akınına uğramıştı. ben akvaryumu çok başarılı buldum, Barcelona'daki akvaryumu da görmüştüm,  her ikisini de gördükten sonra İstanbul'da kurulan akvaryumun da çok başarılı olduğunu söylemek isterim. Fazlamız var, eksiğimiz yok. Mutlaka görün derim.

Pusan pazarı ise başlı başına gezilecek bir yer. Ne ararsanız bulabileceğiniz ama ağırlıklı olarak kurutulmuş yiyeceklerin satıldığı bir pazar. Yiyecekler genelde balık ama bizim pek alışık olmadığımız bir tarz. Balıkların içlerini temizlemiyorlar ve öyle kurutuyorlar. Özellikle minicik balıkları ki yandaki fotoğrafta görüyorsunuz, kurutup çerez niyetine yediklerini görebilirsiniz. Aynı tarz balıklar barlarda da meze olarak geliyor. ben hayatımda bu kadar minik balığın yendiğini görmedim cidden, tadına da baktım ama sevmedim :)

Güney Kore'nin genelinde insanlar çok güzel ama bebek ve çocuklara ayrı yer ayırmak lazım. İnanılmaz tatlılar, bütün gezim boyunca çekebildiğim kadar çok çocuk fotoğrafı çekmeye çalıştım. O kadar tatlı ve şirinler ki, onlara bakmak ve sevmek büyük keyif. Avrupa ve Amerika'nın aksine burada bebeklerini sevmeniz onlar için bir gurur kaynağı oluyor, kimi çekmek istesem anında izin verip bir de teşekkür ediyorlar. Sanırım bu da kültürlerinin bir parçası.

Pusan'da çok fazla kalmadığımız için yazacaklarım bu kadar. Ancak yazın Güney Kore'ye giden olursa tavsiyem mutlaka bu şehire bir kaç gün ayırsın :) Asla pişman olmaz.

Sevgilerimle,
Haluk
21.11.2010 13:00