10 Ocak 2011 Pazartesi

Facebook filmi - " Social Network "

Biraz geç oldu ama sonunda FACEBOOK'un nasıl kurulduğunu anlatan " Social Network " filmini seyrettim. Açıkçası çok etkilendiğim sahneler olmadı değil, ancak şunu itiraf etmeliyim ki, bu kadar detayı bilmiyordum ve şaşırdım. Özellikle Marc Zuckerberg'in bu fikrinin çalıntı olduğunu bilmiyordum, gerçi bu çalıntı fikre ödediği para da az değil ama kazancını düşünürsek sanırım devede kulak durumu. Tabi bir de bu olayların döndüğü anda abone sayısının bu kadar fazla olmadığını düşünürseniz, yine de 65 Milyon Dolar ödemesi, aslında bir anlamda suçunu kabul ettiğini gösteriyor.

Filmin sonunda 207 ülkede, 500 milyon üyesi olduğu söyleniyor. Doğrudur. Geçen gün otobüsle bir yere gidiyorum, yanımda, önümde, arkamda herkesin elinde cep telefonu ve facebook'talar.

Bu sadece Türkiye'de değil, Dünyanın bir çok ülkesinde aynı. Herkes facebook'ta paylaşımlar da bulunuyor.

Düşünsenize Bankalar, Gazeteler, Televizyonlar, Firmalar, aklınıza ne gelirse, kim gelirse Facebook'a üye.

Peki ama Facebook'u bu kadar cazip kılan, kuran kişinin bile hayal edemeyeceği noktaya getiren şey ne? Bir gereksinim miydi de birdenbire herkes üye oldu? Hayatımıza farklılıklar mı getirdi de vazgeçilemiyor, hatta vazgeçilemediği gibi gün geçtikçe büyüyor? Bu kadar büyürken ve vazgeçilmezken neden hala bedava? Bugün facebook üye başına ayda 1 TL dese, içinizde bu üyeliğini donduracak kişi var mı? Hiç sanmıyorum...

Filmi seyrederken aslında Facebook'un yaratıldığı dönemde bir çok başarılı programlar var, Myspace gibi. Hatta, benzer okul arkadaşlarını bul, sevgili bul, hayat arkadaşı bul gibi programlar var. Bir çok arkadaşım anımsayacaktır, Siberalem sitesini mesela, bir kaç yıl içinde üye sayısı milyonlara ulaşmıştı. Veya yine bir çoğumuzun da kullandığı cember.net'i düşünün. Kısa zamanda nasıl büyüdü. Sanırım Facebook'un en önemli avantajı kolay kullanımı ve ücretsiz olması. Üyelerden ücret talep etmeden size bir çok farklı seçenekler sunuyor.

Aslına bakarsanız Facebook'un da bugünkü çöpçatan sitelerinden hiç bir farkı yok, her şeyiniz orada, kimliğinizden ailenize, iş yerinizden sevgilinize, gezilerinizden etkinliklerinize kadar. Zaten bu amaçla hazırlanmış, filmin çıkış noktasını Marc  Zuckerberg her ne kadar beğenmemişse de, işin aslı erkeklerin ve kızların birlikte yarattıkları bir sevgili ortamı olarak düşünülmüş, o yüzden önce okullar ve kolejler hedef alınmış. 

Sonuç; filmin işlenmesi, gelişimi gerçekten güzel, özellikle napster'in kurucusunun da facebook'un gelişiminde bu kadar önemli bir rol oynadığını öğrendim. Bence en önemli noktalardan birisi, napster'in kurucusunun ilk toplantıda Marc Zuckerber'ge " The Facebook " yerine " the " yı kaldır " Facebook " yap önerisi, oldukça güzel olmuş. Bunun da ötesinde yine beğendiğim sahne son sahnesi, yaşı daha 22 23 olan gececik bir milyarderin, hala faceboook sayfasıında yer alan eski kız arkadaşına arkadaşlık teklif etmesi ve kabul edip etmediğini heyecanla beeklerken sürekli sayfayı yenilemesiydi :)

Sevgilerimle,
Haluk
10.01.2010 12:00