21 Haziran 2011 Salı

Facebook'tan sonra .....

Facebook'un bugün geldiği noktayı kimse inkar edemez, 500 milyondan fazla üyesi bilmem kaç tane ülkede kendi şirketi var. Üye olma yaşı neredeyse 8 ile 80 arası diyeceğim. Okuyabilen, yazabilen ve bir bilgisayarı olan, olmayan herkesin kolaylıkla ücret ödemeden hesap açabileceği bir platform.

Hatta artık evdeki hayvanlarımızın bile facebook'ları var, kendileri yazıp çizmiyor ama boy boy fotoğrafları, gezileri, arkadaşları var facebook'ta.

Ben de çok uzun zamandır kullanıyorum, yüzlerce arkadaşım oldu orada, kendime göre takip ettiklerim var, takip edenlerim var, yazıyorum yorumlar alıyorum, yazılanları okuyorum, yorumluyorum. Yaşamımda güzel olan her şeyi orada paylaşıyorum. Gezdiğim yerlerden aileme, sevgilimden oğluma, iş yerimden arkadaşlarıma kadar. Kim nerede, neler yapıyor öğreniyorum. Doğum günlerini kutluyorum. Yapılan etkinliklere katılıyorum, bazen de kendim etkinlik yapıyorum. Günlük olayları paylaşıyoruz, tartışıyoruz.

Buraya kadar güzel, şimdi kendim bir kaç aydır dondurdum diye bu güzellikleri görmezden gelemem, ama benim derdim başka.

Ben yazı yazmayı seviyorum, hani farklı konularda da olsa, oturup yazmak, yazdığımı blogumda görmek istiyorum. Ancak, bunu Facebook ile beraberken yapamıyorum. Orada bir kaç düşüncemi yoruma açtığım da fark ediyorum ki aslında anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki, bense orada yorumlar yapıyorum, kendime veya başkalarının yazdıklarına.

Geçtiğimiz aylara baktım, son altı ayıma, iki üç ay kapalı kaldığını da göze alsam dahi, son altı ayda toplam on yazı yazmamışım. Halbuki Facebook hesabımı kapattığımdan bu yana, yani yaklaşık bir ayda kırkın üzerinde yazım olmuş, ilk altı ay da sadece on, son bir ayda kırk.

O yüzden Facebook'tan çıkmak benim tekrar yazılarıma dönmeme neden oldu, yazdıkça fazlasını yazmayı istedim. Yazdıklarımın hepsi okunuyor mu, sanmıyorum ama beni tatmin ediyor. Daha önce yazmıştım bir yazımda terapi gibi geliyor bana. 

Seyrettiğim filmleri yorumlarken, gezdiğim yerleri özetlerken, bir konu hakkında kendimce görüşlerimi aktarırken mutlu oluyorum. Hani bu yazımı kimse okudu mu acaba diye düşünmeden yazıyorum. Blogumda yayınladıktan sonra sigaramı yakıp keyifle yazdığımı okuyorum.

Bu aralar biraz istatistiğe takıldım, bu doğru, nedeni de belli eşik değerlere ulaşmış olmam. Sayfamın görüntülenmesi 99.900 lerde olunca doğal bir 100.000 heyecanı yaşıyorum, doğal diyorum çünkü 110.000 veya 135.000'i böyle beklemeyeceğim. Bir kaç istatistik bilgisine takılmamın nedeni bu :)

Blogumda özetimde şu var " Ben yazmayı seviyorum, siz de okumayı seviyorsanız, hoş geldiniz ".

Sevgilerimle,
Haluk
21.06.2011 20:40