10 Ağustos 2011 Çarşamba

1940'ların Türkiyesi ve 72. Koğuş

Genelde çok beğendiğim filmleri tek tek ele alıyorum ki filmden de bazı dersler veya bilgileri daha iyi özümseyeyim ve bunu sizlere de aktarabileyim. Bugün size dün seyrettiğim 72. Koğuş filminden bahsedeceğim.

Baş rollerini Hülya Avşar, Yavuz Bingöl, Kerem Alışık ve Songül Öden paylaşıyor, yönetmen Murat Saraçoğlu ve bir çoğunuz biliyordur Orhan Kemal'in bir eserinden uyarlama.

Öncelikle şunu ifade etmeliyim, romanı okumadım, o yüzden de filmin başında gösterilen sahneleri çok abartılı buldum, yok artık amma abartmışlar dedim, sonrasında yavaş yavaş film beni içine aldı, seyrettiklerimin acaba ne kadarı doğru dedim, gerçekten bir abartı var mı? İnternette araştırma yaptım, Orhan Kemal'i, romanını ve daha da önemlisi gerçekten o günlerde durum böyle mi diye düşünerek araştırdım.

O günler dedim, o günler ne zaman peki? İsterseniz onu filmin arkasında yazan özeti sizinle paylaşarak açıklayayım.

1940'lı yıllar, II. Dünya savaşı'nın etkisindeki Türkiye'nin kıtlık yılları. Cezaevinin 72. Koğuşunda çeşitli suçlardan yatan Adembabalar..İnsan insanın kurdudur dercesine, acıları, insanlığa özlemi, hayata dair düşleri, onuru, aşkları ve kavgaları içerisinde dipsiz bir çukurun içini görüyoruz. En yakınını üç kuruşa satabilecek kadar alçalmışların ve üç kuruşunu sonuna kadar paylaşabilenlerin dünyasıdır bu çukur. 72. Koğuş bir insanlık öyküsüdür ve kaybettiğimiz değerleri bir tokat gibi yüzümüze anımsatır. ( resim 1940 senesinde Çankırı hapishanesini gösteriyor )

Çok güzel değil mi tanımlama, 1940 sonrasında yaşananlar bunlar. Peki bilen bilsin o zaman kısaca Orhan Kemal kimdir, çok kısaca da ona değinelim. Bunun için tekrar vikipedi'ye başvuruyoruz.

15 Eylül 1914 doğumlu Orhan Kemal, babası siyasal nedenlere Suriye'ye kaçınca o da orta öğrenimini bırakıp Suriye'ye gitmiş, bir sene sonra da Türkiye'ye geri dönüp çeşitli yerlerde işçilik yapmış. 1938'de solculuk yapmaktan içeri alınmış, 1940'da Bursa cezaevinde Nazım Hikmet ile tanışmış, ondan ders almış. 1943 yılında hapisten çıkıp evine Adana'ya dönmüş, ilk çocuğuna da Nazım adını vermiş, dört çocuğu olmuş, 72. Koğş'u da 1967 yılında yazmış. Onlarca eseri var, 1970 yılında tedavi için gittiği Sofya'da da vefat etmiş. Adına konulan ödüller, eserler, yarışmalar var bir de müzesi var.

72. Koğuş'u seyrederken içiniz karamsar duygularla kaplanacak, hüzünleneceksiniz, bazen abartmışlar diyeceksiniz ama benim incelediğim gördüğüm kadarıyla çok ama çok başarılı işlenmiş. Hülya Avşar, Yavuz Bingöl ve kerem Alışık mükemmel oynamışlar.

Özetle, seyredin, beğeneceğinizi düşünüyorum.

Sevgilerimle,
Haluk
10.08.2011 13:05