9 Eylül 2011 Cuma

Doğada bir gün ...Okan Bayülgen

Geçen gün Friendfeed'de sohbet ederken, bir arkadaşımdan mesaj aldım, mesajda " Perşembe akşamı Okan Bayülgen'in yazıp, yönettiği DOĞADA BİR GÜN temalı filmin gösteriminin yapılacağı Kalyon'a çift kişilik bir davetiye olduğunu, gidip gidemeyeceğimi " soruyordu.

Pınar ile görüştükten sonra gideceğimizi bildirdim ve Kanyon'da Cinebonus'ta saat 19:00'da yerimizi aldık.

İşin içinde Okan Bayülgen varsa zaten kötü bir yapım beklemiyorduk ama umduğumuzun üzerinde keyifli bir gece oldu.

Öncelikle çok seçkin bir davet listesi hazırlanmış, gelenler son derece şık, karşılama gayet güzel, maalesef artık alkole izin verilmediği için herhalde alkolsüz meşrubat ve kokteyl yiyecekleri ile saat 19:30'a kadar oyalandıktan sonra filmin gösterimine geçildi.

Burada davetiyeyi okumamakla birlikte ben filmin DOĞA ile ilgili olduğunu düşünüyordum, film doğa ile  ilgili ama DOĞA KOLEJİNİN doğası ile ilgili. DOĞA Kolejinin bir tanıtım filmi olarak hazırlanmış. Önümüzdeki günlerde de piyasaya satışa sunulacak ve  bu filmden elde edilecek gelir Afrika'da kullanılmak üzere Türk Kızılay'ına bağışlanacakmış.

Okan Bayülgen kısa bir açılış konuşması yaptı " Galiba, siz ve ben hep birlikte aynı kulübe üyeyiz, Dünyanın en büyük kulübüne, anne baba kulübüne ".

Sonra amaçlarını anlattı ve filmin gösterimine geçildi.

Film Doğa Kolejine Ana Okulundan başlayıp, Üniversiteye kadar devam eden süreci, okulun şartlarını anlatıyor. Çekimler, röportajlar, çocuklar mükemmel. Önce biraz REKLAM gibi geliyor ama sonra bu filmin neden çekildiğini anlıyorsunuz.

Filmin amacı, DOĞA KOLEJİNİN geliştirdiği ve bugün tüm Dünyaya örnek olarak sunulduğu yeni bir eğitim sistemini anlatıyor. Dokunarak, görerek öğrenmek. Matematik dersinin, açıların dallar, yapraklar ile anlatıldığı, hayvanların yaşamlarının canlı hayvanlar arasında yaşanarak öğretildiği, binicilik dersinin müfredatın içinde yer alan bir ders olduğu, her çocuğun mutlaka el sanatlarında bir şeyler yarattığı bir okul.

Tamamen ingilizce, sadece çocuğun gelişimine önem verilen, zil saatlerinin olmadığı, kıyafet zorunluluğunun olmadığı, yüzme havuzlarından at haralarına, basket tenis sahalarından hayvan çiftliklerine kadar her şeyin çocuklar için var olduğu bir okul.

Peki başarı oranı?

İşte bu noktaya gelince, görüyorsunuz ki başarı oranı TÜRKİYE BİRİNCİLİKLERİ. Eğitim, spor, genel kültür alanlarında bir çok Türkiye Birinciliğini ele geçirmişler. Daha lisede t-MBA dedikleri LİSE MASTER programını uygulamaya koymuşlar.

Özetle, ben bir Türk olarak, böyle bir okulu görmekten, eğitim sistemini duymaktan çok gurur duydum. Bu başarı eminim bir çok diğer okula da sıçrayacaktır. Eğitim sistemlerimizin yenilenmesi ve bu yenilenmenin başarıyı nasıl getirdiği artık kanıtlanmıştır.

Tabi şimdi bu yazımı okuyan bir çok arkadaşım, bu okulların ÖZEL olduğunu ve parasından hiç bahsetmediğimi düşünecek. Açıkçası bilmiyorum ne kadar bu okula okumanın maliyeti ama şunu biliyorum, bizler çocuklarımız için her şeyi göze alıyoruz ve zaten harcıyoruz. Harcamaya olanağı olmayan arkadaşlarım için bir yorum da bulunamam, yokluğu bilirim ama hani olanağı olanlar varsa bence bu okulu gezmeden çocukları için bir karar vermesinler derim.

Sevgilerimle,
Haluk
09.09.2011 10:15